Sanat Tasarim Gazetesi

Бир санъат газетасида ўтган кунги Истамбул учрашуви ҳақида ёзишибди. Яхши нарсаларни улашишда бардавом турк қардошларига қойил: бир-бирини қўллаш мана шундай бўлибди!

https://sanattasarimgazetesi.com/?p=48472

Ütopya Art Project’te NURDURAN DUMAN ile “Şiir Suare”de “Çağdaş Özbekistan’da Sanat”, Şair AZAM ABİDOV’la Masaya Yatırıldı …

Ümit Gezgin

Sanatçı Ruşen Eşref Yılmaz telefon ettiğinde, Ressam Tuğrul Çutsay’la birlikte Barış Manço Kültür Merkezi’nde oturuyor ve sanat hakkında konuşuyor, resimler çiziyorduk… Değerli şair Nurduran Duman’ın yönettiği, Çağdaş Özbekistanlı Şair Azam Abidov’la bir söyleşi gerçekleştiriyor, dahası sohbet ediyordu, akşam üstü saat 18.00’de…

20 Nisan, Saat 18.00’de, yoğun da yağmur altında, hızlı adımlarla Bahariye Caddesi’ni boydan boya yürüyerek, eski Moda meydan havuzunun oraya kadar koşturduk… Ütopya’ya ulaştığımızda sıcak ve samimi bir atmosferle karşılaştık.. Türkiye’yi dünyanın her tarafında bir şair olarak temsil eden, Dünya Şiir Platformu’nun da Ataol Behramoğlu’yla birlikte üyesi olan ve dünyanın her tarafından şairleri ve sanatçıları ağırlayarak, onlarla sohbetler eden ve interaktif katılımlarla sanatı paylaşan ve toplumsallaştıran Nurduran Duman, bu sefer Özbekistan’ın önemli şair ve yazarlarından Azam Abidov’u çağırmıştı…

Ruşen Eşref’in danışmanlığında öncü ve yenilikçi sanat atılımlarını sürdüren Ütopya Art Project de, projelerine ve sanatsal çalışmalarına yeni bir halka ekliyordu… Çağdaş Özbekistan’da Sanat başlığıyla yapılacak olan bu sohbet toplantısı bizi de heyecanlandırıyordu… Belki şair değildik ama, şiirle, edebiyatla yakından ilgiliydik… Özellikle Tuğrul Çutsay eskiden beri çok yönlü okumanın, disiplinler arası iletişimin öneminden bahsediyordu… Dr. Alp Özeren de Müzikolog olmasının yanında aynı zamanda Halkla İlişkiler doktoruydu ve her iki disiplini de birleştirerek yeni açılımlar sağlamaya çalışıyordu… Ayrıca resimle, edebiyatla da ilgiliydi Alp de…

O da yoldaydı.. yoğun yağmurda karşıdan geliyordu ve kaçırmak istemiyordu Azam Abidov’un konuşmasını… Nurduran hanım giriş cümleleriyle bu söyleşi programlarının öneminden bahsetti ve Azam Abidov’un öneminden bahsetti… Şiirin dünyanın vicdanı olduğunu, söyledi ve sadece şairler değil, ressamlar, öykücüler, romancılar, tiyatrocular.. diğer sanat dalları ve yine sanat dışı alanda kalanlar da sonuçta hep bir arada olmak zorundalar.. böylece sevgi bir dayanışmayla dünyaya yayılacak ve güzel anlamlarda dünyada da barış tesis edilecekti…

Bunun için sanatın yaygınlaşması sağlanacak ve sanat yoluyla da insanlar mutluluğa erecekler… Şair Azam Abidov konuşmasının sonunda Özbekçe şiirler de okuyacaktı… Şiirlerini genelde İngilizce yazdığını söylüyordu Abidov.. çünkü, diyordu İngilizce dünya lisanı olduğu için, uluslararası iletişim ve şair, yazarların, hatta sanatçıların bir araya gelmesi, önemliydi… Bir araya gelerek paylaşmak ve bu paylaşımla birlikte sanatı ve sevgiyi çoğaltmak…

Çok güzel ve anlamlı açıklamalar da yapıyordu Nurduran Duman.. hem sanatı, şiiri tanıtıyor ve tam zamanlı bir şair olduğu için de gurur duyduğunu, söylüyordu… Azam Abidov da dünyanın değişik yerlerinden şairler ve sanatçıları Özbekistan’a davet ettiğini, onları ağırladığını ve Özbekistan’ın birçok şehrine geziler düzenlediklerini, sanatçıları bilgilendirdiklerini, belirtti…

İngilizce ve Özbek Türkçe’siyle konuşuyordu Azam Abidov ve Özbekçe’sini de hemen hemen anlıyorduk… İngilizce olan konuşmalarını da değerli çevirmen, Özge Şimşek yapıyordu.. yalın bir çeviriyle ve spontane bizleri bilgilendiriyor ve yine sanatçının Özbekçe yazdığı şiirlerini de ayrıca Türkiye Türkçe’siyle de çok anlamlı bir şekilde okuyordu…

Sanat Festivalleri’nin çok önemli olduğunu, söylüyordu Azam Abidov.. bunların yaygınlaşması toplumların da kalkınmasına önemli katkılar sağlayacaktı… Türk edebiyatını da yakından takip ettiğini, hatta Türkçe çok güzel kitapların Özbekistan’ta bulunduğunu, söylüyordu… Çok değerli kitapların olduğunu ve Özbeklerin kitap okumayı da sevdiğini, şiire de bağlı olduklarını, Ali Şir Nevai’nin de Özbekistan için çok önemli olduğunu, belirtiyordu…

Şaşılacak bir benzerlik vardı.. bizler de onun konuşmalarını anlıyorduk.. o da bizim konuşmalarımızı anlıyordu… Dostluk ve bütünlük bir aradaydı ve zaman zaman Nurduran Duman’ın ve söyleşiye katılan ve dinleyici olarak da katkı sağlayan sanatsever dostlar da hem yorumlar yapıyorlar, hem de katkılar sağlıyorlardı… Onlar da gerek şiirden, gerek edebiyatın diğer alanlarından bahsediyorlardı ve şairlerin daha da özgürleşmesi için ekonomik bağımsızlıklarını da sağlamaları gerektiği anlatılıyordu…

Karşılıklı konuşmalar, yorumlar ve değerlendirmelerin yanında, şair Azam Abidov’un şiirlerini okuması ve hem konuşmaların ve hem de şiirlerin çevrilmesi ve anlatılması, bunlara Özge Şimşek’in katkılar sağlaması hepimizi mutlu etmişti… Ütopya’nın ve Ruşen Eşref’in bu katkıları, dünyayla interaktif bağlantıları kurmuş olan şair Nurduran Duman’ın çabaları ve evrensel katkıları hepimizi mutlu etmiş, aydınlanmamızı ve bilinçlenmemizi sağlamıştı… Teşekkürler ettik ve hep birlikte fotoğraflar çekilerek başka bir konu ve konukta buluşmak için birbirimize sözler verdik…

Dışarda yağmur şiddetini arttırarak devam ediyordu… Biz içerde şiirle yıkanırken, dışarda kaldırımlar da yağmurla yıkanıyordu…